Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4967
Karar No: 2021/11863
Karar Tarihi: 01.12.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4967 Esas 2021/11863 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/4967 E.  ,  2021/11863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasında Mersin Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Daire kararı kesin olduğundan temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, bu kez davacı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin iş bu ek kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Kadastro sırasında ... İlçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan 105 ada 135 parsel sayılı 3.634,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfı ile ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nce, istinaf talebinin kabulü ile, Mersin Kadastro Mahkemesi"nin kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden davanın esası hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, çekişmeli 105 ada 135 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın üzerinde bulunan erik bahçesinin davalı ..."a ait olduğunun 3402 sayılı kanunun 19. Maddesi gereğince, muhdesat olarak beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, iş bu kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 12.9.2017 tarihli ek karar ile, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, kararın HMK"nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunması nedeniyle HMK"nin 366/1 maddesi atfıyla 346/1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, bu kez iş bu ek karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1.Anayasa"nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır. 28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
    Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde 12.05.2017 tarihli Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir.
    Bu açıklamalar doğrultusunda, Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 12.05.2017 tarihli ve 2017/209 Esas, 2017/160 Karar sayılı kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceğinin anlaşılması karşısında, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi"nin 12.09.2017 tarihli ek kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan, ek kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilerek esas yönünden temyiz incelemesi yapılmıştır.
    2.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre davacı Hazine vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    3.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Aynı Kanun"un 19/2. fıkrasında, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun, sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği belirtilmiştir. Buna göre, taşınmaz üzerinde bulunan erik bahçesinin davalıya ait olduğuna ilişkin olarak doğru olarak şerh verilmiş olmakla beraber, erik ağaçlarının sayıları hüküm yerinde gösterilmemiş olup, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarına göre taşınmaz üzerinde bulunan erik ağaçlarının taşınmazın tamamına yaygın şekilde olduğunun anlaşılmasına göre, infaz sırasında tereddüte mahal verilmemesi açısından bu hususun da karar yerinde belirtilmesi gerekirken, taşınmaz üzerinde bulunan erik ağaçlarının sayısının ya da taşınmazın tamamına yaygın olduklarının (kapama) belirtilmemesi sureti ile infazda tereddüt yaratılması doğru değildir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesinin kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple davacı Hazine vekilinin temyiz talebi yerinde görüldüğünden kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nin 12.09.2017 tarihli ek kararının 6100 sayılı HMK"nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3. bentte açıklanan sebeple Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi"nin hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin 3. paragrafında yer alan "...erik bahçesinin..." ibaresinden önce gelmek üzere "...kapama..." ibaresinin hüküm yerine eklenmesine ve kararın 6100 sayılı HMK"nin 370. maddesi gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 3402 Sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına, 01.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi