Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5243
Karar No: 2022/6831
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5243 Esas 2022/6831 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nde taraflar arasındaki Karşılıklı Boşanma davasında, kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden erkek tarafından, tazminat talepleri ve nafakaların miktarı yönünden kadın tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Davacı-davalı erkek, kadının davasının kabul edilmesine ilişkin temyiz başvurusunun reddedilmesi gerektiğini belirtmiş; diğer itirazlar ise mahkeme kararının dayandığı deliller doğrultusunda yersiz bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesi, davacı kadının tazminat taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, iştirak nafakasının miktarı uygun görülmemiş ve bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesindeki hükümler geçerli olmak üzere, davacı-davalı erkek, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden tam kusurlu ilan edilmiştir. Kanun maddesi gereği, kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf manevi tazminat talep edebilirken, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen taraf ise maddi tazminat talep edebilir. Dosya ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmiştir.
2. Hukuk Dairesi         2022/5243 E.  ,  2022/6831 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat, nafakaların miktarı ve velayet yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince "erkek eşin çalışmadığı, eşinin hamileliğinde onunla ilgilenmediği, sorumluluklarını yerine getirmeyerek birlik görevlerini ihmal ettiği ve kadın eşin de “hiçbir şey yapmıyorsun, boş adamsın, böyle olduğunu bilsem evlenmezdim” demek suretiyle eşini aşağıladığından bahisle tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmedilmiştir. Hükme karşı taraflarca kusur belirlemesi ve diğer feriler yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermiş; erkeğin maddi tazminat talebi ile kadının ortak çocuğun annesinin kızlık soyadını kullanması talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Hüküm yukarıda belirtilen yönlerden temyiz edilmiştir.
    1-Davacı-davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmayarak kadının davasında verilen boşanma hükmü kesinleştiğinden, erkeğin kadının davasının kabulüne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.
    b)Bölge adliye mahkemesi tarafından davacı kadına kusur olarak yüklenen “hiçbir şey yapmıyorsun, boş adamsın, böyle olduğunu bilsem evlenmezdim” sözlerinin erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen “çalışmama, eşinin hamileliğinde onunla ilgilenmeme, sorumluluklarını yerine getirmeyerek birlik görevlerini ihmal etme” kusurlarına karşı tepkisel nitelikte olması nedeniyle kadına kusur olarak yüklenmesi doğru bulunmamıştır. Bu itibarla, boşanmaya sebep olan ve gerçekleşen olaylarda çalışmayan, eşinin hamileliğinde onunla ilgilenmeyen ve sorumluluklarını yerine getirmeyerek birlik görevlerini ihmal eden davacı-davalı erkek tam kusurludur. Bu durumda, tam kusurlu olan erkek tarafından açılan asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yetersiz gerekçeyle boşanma kararı verilmesi doğru değilse de; erkeğin davasının kabulü istinafa konu edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış, yanlışlık eleştirilmekle yetinilmiş, ancak yukarıda da belirtildiği gibi kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı anlaşılmakla, hükmün kusur belirlemesi yönünden bozulması gerekmiştir.
    c-Yukarıda (2/b) bendinde açıklandığı üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı erkek tam kusurludur. Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir (TMK .174/1). Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m. 174/2). Somut olayda kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenme koşulları oluşmuştur. Hal böyleyken, bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadının tazminat taleplerinin reddi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
    d-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Bölge adliye mahkemesince Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan sebeplerle davacı-davalı erkeğin kadının boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE; (2/b), (2/c) ve (2/d) bentlerinde açıklanan sebeplerle, bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA; (2/a) bendinde
    gösterilen sebeplerle, tarafların diğer temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'a geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 12.09.2022 (Pzt.)

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi