Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6060
Karar No: 2022/6896
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6060 Esas 2022/6896 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6060 E.  ,  2022/6896 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Afşin İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 04.04.2019 tarihli ve 2016/120 Esas, 2019/84 Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş; bu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli ve 2019/1468 Esas, 2021/607 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılması için Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı ...Ş. Afşin Elbistan Termik Santralindeki işyerinde farklı dönemlerde, farklı alt işverenlere bağlı olarak 22.05.2002 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 19.07.2016 tarihinde ihbar sürelerine uyulmaksızın ve haklı ya da geçerli bir neden göstermeksizin işverence feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini, işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) çıkış kodunun 29 olarak bildirildiğini, davacının çalıştığı süre boyunca işinin gereklerine uygun davrandığını, gereken özen ve dikkati de fazlasıyla gösterdiğini, gerek amirlerine ve gerekse çalışma arkadaşlarına en ufak bir saygısızlık yapmadığını, olumsuz bir tutum ve davranışta da bulunmadığını, işveren veya amirlerinden almış olduğu bir uyarının bile olmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarını talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Müdürlükte görev yaparken Yönetim Kurulunun 18.07.2016 tarihli ve 36-167 nolu kararı ile iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (II) numaralı bendine göre feshedildiğini ve ilgililere bu durumun 19.07.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, bununla birlikte aynı personelle ilgili olarak 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin (667 sayılı KHK) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) alt bendi gereği anılan personelin 19.07.2016 tarihi itibari ile Enerji İşkolu 16 ncı Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesinin 148 nci maddesi gereği işlem tesis edilmesini teminen işten el çektirilmesinin (görevden uzaklaştırılmaları) davalı Kurumun Yönetim Kurulunca 26.07.2016 tarihli ve 40-187 No'lu Kararı ile uygun görüldüğünü ve bu durumun ilgililere 27.07.2016 tarihinde tebliğ edilerek yeniden SGK girişlerinin yapıldığını beyan ederek davanın konusuz kalması sebebiyle ve sonuç olarak esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak;
    "...
    Davacının iş akdinin ... Yönetim Kurulunun 18.07.2016 tarih 36-167 sayılı kararı ile feshedilmesine karar verildiği, kararın incelenmesinde "Gelişen son durumlar çerçevesinde Genel Müdürlük Makamının Teftiş Kurulu Başkanlığına vermiş olduğu talimata istinaden; Ekli listede (Ek-1) adı, soyadı ve görev yaptığı birimi yer alan işçi personelin 4857 sayılı İş Kanununun 25/II sayılı maddesi doğrultusunda iş akitlerinin feshi ile, Ekli listede (Ek-2) adı, soyadı ve görev yaptığı birimi yer alan memur-sözleşmeli personelin Devlet Memurları Kanunu ile 399 sayılı KHK'nın ilgili hükümleri çerçevesinde görevden uzaklaştırılmaları, hususunda gerekli işlemlerin Genel Müdürlükçe ikmaline, oy birliği ile karar verilmiştir." şeklinde belirtildiği, kararın ekinde davacı işçinin de bulunduğu 22 kişilik bir işçi personel listesinin bulunduğu, bu kararın 19.07.2016 tarihinde davacı işçiye tebliğ edildiği ve Afşin Sosyal Güvenlik Merkezinin 22.04.2021 tarihli müzekkere cevabından da anlaşılacağı üzere davalı Kurum tarafından 19.07.2016 tarihinde işten ayrılış bildirgesi düzenlendiği, ancak yine aynı tarihte işten ayrılış bildirgesinin iptal edildiği, davacıya ilişkin en son 2016/07 döneminde 4 gün SGK bildirimi yapıldığı,
    23.07.2016 tarih 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 667 sayılı KHK'nın 4.(1).(f) maddesi ile 16. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin 148. maddesi gereği Yönetim Kurulunun yeniden toplandığı ve Yönetim Kurulunun 26.07.2016 tarih 40-187 sayılı Kararı ile davacının işten el çektirilmesine karar verildiği ve 01.09.2016 tarihinde yeniden işten ayrılış bildirgesi verildiği,
    Bu halde davacının iş akdinin feshine dayanak olan işlemin ... Yönetim Kurulunun 18.07.2016 tarih 36-167 sayılı kararı ve bu karara dayanarak verilen 19.07.2016 tarihli işten ayrılış bildirgesi olduğu, keza davacının işten çıkarılmasına istinaden 25.07.2016 tarihinde dosyamıza konu davayı açtığı, dolayısıyla davacının iş akdinin fesih tarihinin 19.07.2016 tarihi olduğu kanaatine varılmıştır.
    ...
    Yukarıda (A) başlığı altında yapılan açıklamalar kapsamında davacının iş akdinin fesih tarihinin 19.07.2016 olarak kabul edilmesi de dikkate alınarak, her ne kadar davalı tarafça davacı işçinin iş sözleşmesinin İş Kanunun 25/2 maddesine göre feshedildiği ileri sürülmüşse de, işçinin iş sözleşmesinin İş Kanunun 25/2 maddesindeki haklı nedenlerle ve kıdem tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiğinin ispat yükünün davalı işveren üzerinde olduğu, davalı tarafça bu ispat yükünün yerine getirilmediği kanaatine varılarak davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından herhangi bir haklı neden olmadan sona erdirildiği kanaatine varılmıştır..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağı hüküm altına alınmıştır.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple sona erdirildiğini, her ne kadar fesih tarihiyle ilgili dosyada karışıklık oluşmuşsa da fesih sebebinin değişmediğini, müvekkili Kurumun davacının iş sözleşmesinin FETÖ/PDY ile ilişkisi sebebiyle sona erdirdiğini, 18.07.2017 tarihli Yönetim Kurulu kararında "gelişen son durumlar çerçevesinde" ifadesi ile 15.07.2016 tarihli darbe girişiminin kastedildiğini, davacının adının 01.09.2016 tarihli ve 29818 sayılı mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (672 sayılı KHK) ile kamu görevinden ihraç olanların içerisinde yer aldığını, dolayısıyla 672 sayılı KHK yayımlanmadan önce davacının FETÖ/PDY ile ilişkisinin tespit edilmiş olması sebebiyle müvekkili Kurumca davacının iş sözleşmesinin feshedildiğini, bu feshin 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendine göre haklı sebeple fesih olduğunu, zira davacının iş sözleşmesinin feshedilmesinin tek sebebinin davacının FETÖ/PDY ile ilişkisi olduğunu, kanun hükmünde kararnamelerin bir günde oluşturulmayıp haftalar, aylar, hatta yıllar süren araştırmalar sonucunda yayımlandığını, bu durumun KHK yayımlanmadan önce işçiyle ilgili şüphe oluşmayacağı anlamına gelmeyeceğini, dava konusu olayda yaklaşık 1,5 ay sonra KHK yayımlandığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından bu hususlara hiç değinilmeden karar verildiğini, müvekkili Kurumda davacıyla iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez derecede şüphe meydana geldiğinden ve 672 sayılı KHK ile müvekkili Kurumun bu şüphesinde haklı olduğu ispat edilmiş olduğundan 19.07.2021 tarihli feshin haklı sebeple fesih olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Somut olayda, dava dilekçesinde iş akdinin ihbar önellerine uyulmaksızın ve haklı yada geçerli bir neden gösterilmeksizin feshedildiğinin ileri sürüldüğü, cevap dilekçesinde ise davacının iş akdinin yönetim kurulunun 18.07.2016 tarihli kararıyla 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2 maddesine göre feshedildiği, bu durumun ilgiliye 19.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği, bununla birlikte aynı personelle ilgili olarak 667 sayılı KHK gereği işlem tesis edilmesini teminen işten el çektirilmesi (görevden uzaklaştırılması) yönetim kurulunun 26.07.2016 tarihli kararıyla uygun görüldüğü, bu durumun ilgiliye 27.07.2016 tarihinde tebliğ edilerek yeniden SGK girişinin yapıldığı, bu sebeple davacının işten çıkarılmasının söz konusu olmadığı savunulmuş ise de, davalının da kabulünde olduğu üzere 19.07.2016 tarihi itibariyle davacının iş sözleşmesinin 29 kodu "İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih" seçilerek feshedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacının iş akdinin önce 18.07.2016 tarihli yönetim kurulu kararıyla feshedilmiş ise de, daha sonra 26.07.2016 tarihli yönetim kurulu kararıyla önceki yönetim kurulu kararı iptal edilerek davacının sigorta girişinin 27.07.2016 tarihinde tekrar yapıldığı savunulmuş ise de, davalı tarafça davacının çalışmalarına ilişkin SGK bildiriminin 2016/07 dönemi için "4" gün olarak bildirilmiş olmasına göre, fiilen iş akdinin feshinden sonraki sigorta girişine itibar edilemeyeceği anlaşıldığından, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere haklı feshi ispat yükü işveren üzerinde olup iş sözleşmesinin haklı veya işçi tarafından haksız feshedildiği ispat edilemediğinden kıdem ve ihbar tazminatının kabulü yerindedir..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple sona erdirildiğini, her ne kadar fesih tarihiyle ilgili bir karışıklık olmuş ise de fesih sebebinin değişmediğini, davalı Kurumun davacının iş sözleşmesini FETÖ/PDY ile ilişkisi sebebiyle sona erdirdiğini, 18.07.2016 tarihli Yönetim Kurulu kararında "gelişen son durumlar çerçevesinde" derken 15.07.2016 tarihli darbe girişiminin kastedildiğini, davacının adının 01.09.2016 tarihli 29818 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 672 sayılı KHK ile Kamu görevinden ihraç olanların içerisinde yer aldığını, dolayısıyla 672 sayılı KHK yayımlanmadan önce davacının FETÖ/PDY ile ilişkisinin tespit edilmiş olmasının davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshediğini gösterdiğini, davalı Kurumun bu durumda davacıyla iş ilişkisini sürdürmesinin beklenemeyeceğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendi.

    3. Değerlendirme
    1.Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. İş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatı iddia eden tarafa düşer.

    2.Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacının iş sözleşmesinin 19.07.2016 tarihinde davacıya yapılan bildirim ile 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendine göre feshedildiği, İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırma ile davacı hakkında FETÖ/PDY Terör Örgütüne ilişkin soruşturma dosyasının olmadığının tespit edildiği, davalı tarafça feshin haklı sebebe dayandığının ispatlanamadığı anlaşılmış olup davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,



    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi