
Esas No: 2022/5993
Karar No: 2022/6945
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5993 Esas 2022/6945 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Bakanlığa bağlı bir işyerinde alt işveren işçisi olarak çalışırken, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ve kıdem ve ihbar tazminatları talep etti. Mahkeme davacının talebini kısmen kabul etti ancak Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi, gerçekte belirlenemeyen ayni yardımlar nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğine karar verdi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise dava açarken nispi peşin harç yatırma yükümlülüğünün davacıya ait olduğunu ve harç eksikliğinin tamamlanması gerektiğini belirterek, mahkemenin direnme kararının işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeden usuli nedenlerle bozulmasına karar verdi. Mahkeme, harç eksikliği tamamlatıldıktan sonra Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma kararına uydu ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddetti. Dairemiz ise, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun direnme kararının esastan incelenmediği gözetilerek direnmeye uygun karar verilmesi gerektiğine karar verdi. Son olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu direnme kararının yerinde olduğunu kabul ederek dosyanın Daireye gönderilmesini istedi ve dosya incelendikten sonra bütün temyiz itirazlarının reddine karar verildi.
Harçlar Kanunu’nun 32 ncı maddesi gereğince nispi peşin harç yatırma yükümlülüğünün davacıya ait olduğu, harç eksikliği halinde işlemin yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, İş Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre kıdem ve ihbar tazminatlarının nasıl belirleneceği
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, yemek ve servis yardımlarından faydalandığını ancak fesih tarihi itibarıyla ayni yardımların parasal değerinin bilinmediğini, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 20.05.2013 tarihli iş sözleşmesinin davalı işverence haklı nedene dayanılmaksızın feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu kararın davalı Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.05.2014 tarihli ve 2013/30736 Esas, 2014/13737 Karar sayılı kararı ile kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacak olmaları ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri, söz konusu alacaklar yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken esasa girilerek karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece 01.12.2014 tarihli kararla bozma kararına karşı direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme kararı, davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.12.2020 tarihli ve 2015/(22)9-3412 Esas, 2020/979 Karar sayılı kararı ile dava açarken peşin nispi harç ödeme yükümlüsünün davacı olduğu, davalı ... Bakanlığının harç ödemekten muaf olmasının davacıyı harç ödeme yükümlülüğünden kurtarmadığı, davacının dava açarken nispi peşin harç yatırmayıp sadece maktu harç yatırdığı, bu hâlde Harçlar Kanunu’nun 32 nci maddesi gereğince herhangi bir işlem yapılamayacağından Mahkemece harç eksikliğinin tamamlattırılması ve daha sonra işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararının işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin usuli nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece harç eksikliği tamamlatıldıktan sonra 25.02.2021 tarihli karar ile Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, bu karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Dairemizin 17.06.2021 tarihli ve 2021/6155 Esas, 2021/10459 Karar sayılı kararı ile direnme kararı verildikten sonra söz konusu karar esas yönünden bozulmadan başka bir karar verilmesinin mümkün olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının esastan incelenmediği gözetilerek direnmeye uygun karar verilmesi gerekirken direnmeden dönülerek bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulmasının usuli kazanılmış hak ihlaline yol açtığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemenin 16.09.2021 tarihli kararı ile Dairemizin bozma kararına uyularak önceki direnme kararında yer alan gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.2022 tarihli 2021/(22)9-1013 esas 2022/111 Karar sayılı kararıyla, Mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu kabul edilerek, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilâmında açıklanan bozma nedenine göre davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
